Bilindiği üzere mükelleflerimizin vergisel yükümlüklerinin temelini sicil kayıtları oluşturmaktadır. Diğer bir ifade ile faaliyet gösterilen sektörlerin doğru belirlenerek bir takım mali ve ekonomik teşvik ve prim esaslarının belirlenmesi, vergisel yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin takibi ve bu suretle kamu alacağının güvence altına alınması, mükelleflerle kamu kurumları arasında hızlı ve etkili iletişim kanallarının kurulması, gibi mükellefiyette ilişkin birçok bilginin doğruluğu ve güvenilirliği sicil kayıtlarının doğruluğuna bağlıdır.
Diğer taraftan, vergi dairelerince mükellefiyet tesisi sırasında mükelleflerin faaliyette bulundukları sektörlere ilişkin faaliyet kodları ve diğer sicil bilgileri konusunda kayıt yapılmaktadır. Bu bilgilerde daha sonra meydana gelen değişikliklerin, örneğin mükellefin faaliyette bulunduğu sektörü veya işyeri adresini değiştirmesi veya şirketse ortaklık yapısının değişmesi gibi, ilgili mevzuat gereği mükellefler tarafından güncellenerek idareye bildirilmesi gerekmekte olup çoğu zaman bu yükümlülüklerin mükelleflerce ihmal edildiği görülmektedir. Bu durum tabii olarak, sadece Gelir İdaresi Başkanlığının değil SGK gibi diğer bazı Kurumların de yönetimsel ve denetimsel birçok fonksiyonunu yerine getirmesine engel olmakta veya eksik/hatalı yerine getirmesine sebep olmaktadır.
Ayrıca, sicil bilgilerinde bulunan bazı hatalar, kimi durumlarda doğrudan mükelleflerin mağdur olmasına sebep olmaktadır. Örneğin, faaliyette bulunduğu sektör kodu yanlış olan bir mükellef yapılan analiz çalışmalarında, hatalı bir şekilde analize tabi tutulmakta ve neticede mükellefler bundan olumsuz etkilenmektedir. Dolayısıyla mükelleflerin sicil bilgilerinin güncellenmesi, kendileri açısından da son derece olumlu sonuçları olan bir uygulamadır.
Bundan başka, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sorumlu kuruluş olarak belirlendiği Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadele Stratejisi Eylem Planı’nda belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi için mükelleflerin doğru kavranarak vergiye gönüllü uyumun sağlanabilmesi, diğer kurum ve kuruluşlarla doğru bilginin paylaşılabilmesi ve Ulusal Adres Veri Tabanındaki standart adres yapısının kullanılabilmesi için her yıl bu bilgilerin güncellenmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda “Mükellef Bilgileri Bildirimi”, ilk defa 1 Nisan – 31 Mayıs 2012 tarihleri arasında düzenlenecektir. Söz konusu ilk bildirimde doldurulacak alanların çokluğu mükellef ve meslek mensupları için bir külfet gibi görünse de, sonraki yıllarda bu bilgiler sistemden otomatik olarak getirilecek ve sadece değişiklik olan bilgiler mükellef ve meslek mensuplarınca düzenlenecektir. Ayrıca Başkanlığımızca yapılacak bilgi paylaşımı sonucunda, diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca mükelleflerden talep edilen bilgi ve belgelerin analizleri yapılmak suretiyle mükelleflerden mükerrer bilgi ve belge istenmemesi yönünde çalışmalar yapılabilecektir.
Gerekli Döküman Ve Linkler Aşağıda Verilmiştir.
Konu ile İlgili Diğer Bilgilendirici Yazı
KAYNAK:www.gib.gov.tr
05/04/2012